15 Temmuz 2014 Salı

UÇAN HOLLANDALI



             Doğunun zenginliğini sömüren Hollanda gemilerinden bir geminin efsanesidir. Fırtınaya yem olur dinlenmek için Ümit Burnu’na yanaştığı sıralarda. Fakat bölgedeki insanların bazıları birkaç fırtınada bu gemiyi gördüklerini söylemişlerdir ve bu efsane dilden dile yayılmıştır. Ardından Uçan Holandalı bir efsane olarak tarihteki yerini almıştır
Arjen Robben’in Ümit Burnu’ydu Real Madrid. Chelsea’den sonra geldiği kralın şehrinde sık sık sakatlanan Robben için artık herkes o öldü demiş,satıldığında da buna inanmışlardı. Ama o Münih semalarında tekrar görüldü ve hiç unutulmayacak performanslara imza attı. En büyük çıkışını birçok  Hollandalı’nın yaptığı gibi PSV’de yaptı Robben. Kezman’la muhteşem bir ikili olan Hollandalı M.United ve Chelsea gibi takımların dikkatini çekti. Ferguson’un teklifi PSV yönetimi tarafından kabul görmezken Rus sermayeli Chelsea onu bünyesine kattı. Hollandalı futbolcu, Chelsea ile 2 Premier Lig şampiyonluğu ve 1 Federasyon Kupası şampiyonluğu yaşadı.
             Hızıyla başta İngilizler olmak üzere tüm futbolseverleri mesteden Hollandalı koşmuyor adeta uçuyordu sol kanatta. Chelsea büyük bir takımdı ama her futbolcunun hayalinde ya Barcelona vardır ya da Real Madrid. Kralın takımı onu isteyince ve Chelsea’nin tatmin olacağı miktarı verince onun için İspanya kariyeri başlamış oldu. Madrid’de daha çok yaşamış olduğu sakatlıklar önünü kapasa da, onun artık işe yaramaz bir futbolcu olduğu düşünülmeye başlanmışsa da Bayern Münich ona bir şans daha verdi ve karşılığını fazlasıyla aldı. Bundesliga şampiyonlukları, Almanya Kupası zaferleri ve nihayet şampiyonlar ligi şampiyonluğu… Münih yıllardır özlemini çektiği kupayı sol kanatta uçan bir Hollandalı ile kazandı. Onun dengesiz bir futbolcu olduğu da çokca söylenir. 2010’da İspanya ile oynanan final maçında kaçırdığı golden sonra İniesta’nın attığı golle kupayı kaybedişleri, 2012’de B.Münih ile şampiyonlar ligi finalinde uzatmanın ilk devresi penaltı kaçırması ve kupayı yine kaybedişleri, yine 2012’de B.Dortmund ile oynanan kritik maçta penaltı kaçırması, 4 kritik pozisyonu gole çeviremeyişi ve maçı kaybetmeleri… Bu hüsranların sonunda şunu da rahatlıkla söyleyebilirim ki; Robben bu hüsranların acısını teker teker çıkarmıştır. En son 2012 Dünya Kupası’nda İspanya’yı 5lemelerinde en büyük pay sahibi olan uçan Hollandalı 2 de muhteşem gol atmıştır
          Dünya Kupası zaferi hariç kazanılacak her şeyi kazandı Robben. Önünde oynayabileceği ve kazanabileceği bir Dünya Kupası daha olduğunu unutmayalım. Muhteşem deparları, bitirici gol vuruşları, tekniği ve oyun zekası ile günümüz Hollanda’sının Van Persie ve Sneijder ile beraber 3 en iyi futbolcusundan biridir. Sözleşmesini de yenileyen Robben Münich’de futbol kariyerine, daha doğrusu uçuş kariyerine devam edecek. Bizde zevkle izlemeye.  Kariyerinin en iyi günlerini geçirdiği Münih'te Van Gaal, Heynckes ve Guardiola gibi teknik adamlarla çalışmış olması da onu mental anlamda çok geliştirdi. Kendine olan güvenini tekrar kazandığında aklında sadece kupalar kazanmak ve kendisini Madrid'de bitmiş olarak gören insanlara karşı yeniden ispat etmek vardı. Belki de sonradan acısını çıkardığı malum hataları da bu hırsı yüzünden yapmıştı. Ama onları da alt etmesini bildi. Bu da kişiliğinin ne kadar güçlü olduğunu gösterir. Onun için artık tek hedef Dünya Kupası Şampiyonluğu. Hollanda'yı artık 3 kişi ne kadar sırtlayabilirler, bunu kestirebilmek ise güç.
                                                                                                                                                                   Yasin IŞILDAR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder