14 Ekim 2014 Salı

DERTLER BİR DEĞİL



Nereden başlasak ki... Nereden başlarsak başlayalım gideceğimiz yerlerin ucu bucağı yok, Türk futbolunun sorunlarından bahsediyorsak eğer.  Özellikle birkaç turnuvada bir kazanılan başarılar gözümüzü kör etti. Euro 2000'de çeyrek final, 2002 Dünya Kupası'nda 3.lük, Euro 2008'de yarı final... Biz bu başarıları kazanırken futbolumuzun kaliteli olduğunu düşündük, olmayan sistemimizin yani sistemsizliğin bir sistem olduğu yanılgısıyla kendimizi kandırdık. Gelgelelim gerçekçi olan herkes aslında bugünlerin geleceğini ön görebilirdi. Futbolcu tarama sistemimizden başlayalım mesela. Her şeyi öyle bir tesadüfe bırakmışız ki, Gökhan Gönül şuan ülkenin en iyi sağ beki olarak görülürken, onu bile tesadüfen kullanmaya başladık. Fenerbahçe'de Önder Turacı (PSV maçı) sakatlanmasa, milli takımda İbrahim Kaş sakatlanmasa (Norveç maçı) yıllar boyu belki de bu arkadaşların arkasında yedek bekleyecekti Gökhan Gönül. Bu yüzlerce örneğin bir tanesi. Yıllar boyu bir ekol, bir sistem yaratamadık. En azından basketbol milli takımımız için bir savunma takımı diyebilirken futbol takımımız ne bir savunma takımı ne de bir hücum takımı. Büyük ihtimalle Hollanda'nın eskisiyle alakası olmadığı, Çeklerin eskisiyle alakası olmadığı, İzlanda'nın lider olabilmeyi başardığı bir grupta ilk 2'ye bile giremeyeceğiz. İlk 2'nin direkt katıldığı bir turnuvaya katılamamak, hele ki böyle bir grupta... Artık bazı şeyleri ciddiye almamızın zamanının geçtiğini gösteriyor bizlere. Andorra, Malta gibi takımlarla beraber milli takım şuan en az puan kazanan takımlardan biri. Ki kaybetme alışkanlığı da kazanılmış durumda maalesef. Ülkenin en iyi teknik direktörü olarak görülen Fatih Terim milli takımla kabuslar görmeye pek alışık olmadığından ne yapacağını şaşırmış durumda ve öfkeli. İnsanlarda milli duygu kalmamış nerdeyse. Tribünler ev sahibiyken suskun, rakibe baskıya mecal kalmamış, gol yiyince artık alışılmış ve ezik bir durumla karşı karşıya kalmış olmanın verdiği sessiz öfke... Futbol federasyonu için ne söylense az, artık o konulara girmek istemiyorum. Sonuç olarak bizim ülkemizde sistemli bir şekilde futbol eğitimi, futbolcu keşfi, sistem- ekol oluşumu sağlanacağını ve sabırla sürdürüleceğini düşünmediğimden umutsuzum açıkcası. Allah yardımcımız olsun.
                                                                                YASİN IŞILDAR