Kimilerine göre 8 numara denince
akla gelen ilk isim . Kimilerine göre kaptan denince , kimilerine göre ise
sadakat …
Steven Gerrard Merseyside
doğumlu fanatik bir Liverpool taraftarıydı . Aslında büyüme sorunu ve buna
bağlı olarak belindeki ağrılar onu futbolcu olma konusunda karamsarlığa
sürüklese de Huyton Juniors’ta oynarken kırmızıların scoutları tarafından keşfedilmesi
pek uzun sürmedi . 30 Kasım 1998 günü Vegard Heggem’in yerine oyuna girerken ,
bu fanatik Liverpool’lu hayatının en önemli anının verdiği heyecanı
iliklerine kadar duyarken , kırmızıların efsanelerinden birisi olacağını
bilmiyordu bile . Öyle ki büyük ihtimalle o emekli olduğunda ‘’8’’ numara
müzedeki yerini alacak .
Yaptığı her orta tehlikeli olan ,
oyunu bu kadar iyi okuyabilen , her şeyden önemlisi takımın liderliğini ,
kaptanlık pazubandı takmanın gereklerini bu kadar iyi bilen ve bildiğini
uygulayan fazla oyuncu görmedik . Steven Gerrard bunlardan birisi . Pazubant
takmak ; takımını hakeme karşı ezdirmemek veya maç öncesi takım arkadaslarını
motive etmekten ibaret değil onun için . Takımı yenik iken ayakta tutmak ,
gerekirse tek başına savaşmak oldu bu Gerrard için çoğu zaman . Çünkü onun en
büyük şanssızlığı ; onun dönemindeki Liverpool takımları ister yurtiçi ister
yurtdışı hiçbir ezeli rakibinden daha güçlü olmadı . 2005 yılındaki efsane
Şampiyonlar Ligi finalini hepimiz hatırlarız . Bir İtalyan takımı ( Milan ) 3-0
öndeyken o maçı hayatta vermez diye bilirdik ama kaptan Stevie-G
önderliğindeki Liverpool bu tabuyu da yıktı . Saha içindeki özverileri
hepimizi hayran bırakmıştı . Kaptan arkadaşlarına her şeyin bitmediğini söylerken
, onları asla yalnız bırakmayan taraftarlarını işaret edişi kameralara
yansıyordu . Kaldı ki unutulmaz geri dönüşün ilk kıvılcımı da onun golüyle
gelmişti . Sonrasında gelmiş geçmiş en iyi final geride kalırken , Premier Lig
şampiyonluğu yaşayamayan kaptan , Şampiyonlar Ligi kupasını kaldırmıştı .
Birçok dönem Real Madrid ve Barcelona’nın
kıskacında yer alan Gerrard , kariyerini zirveye taşıyıp çok daha fazla kupa
kaldırabilirdi . Ki onun gibi kırmızıların altyapısından yetişip Kop tribününün
sevgilisi olan Michael Owen bunu yapıp Madrid biletini cebine koymuştu . Ama
Steven Gerrard istediği yerde , tutkunu olduğu Liverpool’da kalıp , çok daha
büyük paralara La Liga’da oynayıp kariyerini daha yükseklere taşımayı reddetti
. Çünkü o gerçek bir kaptandı ve gemisini terketmek ona yakışmazdı . Şu
günlerde 34 yaşına basan Liverpool’un yaşayan efsanesi Gerrard yine
takımının en büyük kozu ve Liverpool hala ezeli rakipleri kadar güçlü bir
kadroya sahip değil . ( bunlara Arap sermayesinin el attığı Manchester City’i
de ekleyebiliriz .) Ama kaptan düşlediği renkleri giymenin ve onun
için ter akıtmanın mutluluğunu yaşıyor . Şimdilerde diğer bir efsane ;
Liverpool’un son şampiyonluğunun arkasındaki isim Kenny Dalglish’le kırmızıları
eski günlerine döndürmenin yollarını arıyor . Bunu başaracak yüreğe ve
inatçılığa sahip olduklarını 2005’te ispatladılar .
Umarım
futbolu bırakmadan Premier Lig kupasınıda kaldırırsın Stevie-G . Ada da bunu en
çok hakeden kuşkusuz sensin .
YASİN IŞILDAR
YASİN IŞILDAR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder